HAKKINDA
Hukuksal sorunların geciktirilmeden çözümlenmesi, Üniversite çalışma ve eğitim ortamının yasal anlamda düzenli ve işlevsel kılınması Müşavirliğimizin görev alanını belirlemekte, aynı zamanda varlık gerekçesini oluşturmaktadır.
Hukuk Müşavirliği 1’i Hukuk Müşaviri vekili olmak üzere 2 avukattan, diğer 4’ü ise icra izleme memuru, dava izleme memuru ve belge kayıt memuru olmak üzere 6 personelden oluşmaktadır.
Servis çalışma ortamında 7 adet bilgisayar bulunmaktadır. Bilgisayar dilekçelerin yazılmasında, önemli bilgilerin arşivlenmesinde büyük kolaylıklar sağladığı kadar, aynı zamanda birçok bilgiye en hızlı ve en kapsamlı biçimde ulaşılmasını sağlayan ve bu nedenle Üniversite olgusuyla büyük ölçüde bütünleşen bir aygıttır.
Müşavirliğimiz yasal konulardaki değişiklikleri ve gelişmeleri, bilgisayar için hazırlanmış hukuk programları ile izlemektedir. Böylelikle yeni çıkan ya da değiştirilen yasa, tüzük ve yönetmeliklerin izlenmesi olanağı sağlanmakta, önemli olan yüksek yargı kararlarının bilinmesi amaçlanmaktadır.
Davalarımız ağırlıklı olarak idari nitelikli davalardan oluşmaktadır. İdari davalar, davacısı öğrenci, öğretim üyesi, öğretim görevlisi (akademik personel) ya da idari personel olan ve haksız olduğu ileri sürülen idari işlemlerin kaldırılması (iptali) istemiyle açılan davalardır. Bu davaların önemli bir bölümü ise idarece verilen disiplin cezalarının iptali davalarından oluşmakta, bunların tümüne yakını ise kurumumuz aleyhine sonuçlanmaktadır.
Bunun nedeni ise, disiplin soruşturmaları sırasında yapılan yöntem yanlışlıkları (usul hataları) ve ceza verilirken cezayı etkileyen etkenlerin göz önünde bulundurulmaması gibi olumsuzluklardır. Ayrıca tercih edilen cezanın gerekçelendirilmesi de önem taşımaktadır. Cezanın nesnellik taşıyıp taşımadığı mahkemece değerlendirilirken gerekçe, ele alınan ilk öge olmaktadır.
Hukuk Müşavirliğimizin önemli sorunlarından biri de dava konusu olayla ilgili olarak, ilgili daire başkanlığından istenen belgelerin işlem sırasına göre dizili olmaması ve anlaşılması özel bilgi gerektiren belgelerle ilgili hiçbir açıklama ve tanımlamanın yer almaması ve bu nedenle iletilen bilgilerin yeterli olmamasıdır.
Oysa yüksek öğretimle ilgili konular da kendine özgü terimleri, tanımları ve kavramları olan konulardır. Bu nedenle yapılacak açıklamaların, sunulacak bilgilerin bizim için önemi büyüktür. Aynı durum davaların görüldüğü mahkemelerdeki yargıçlar için ve özellikle idare mahkemelerindeki yargıçlar için de söz konusudur. Çünkü, bu mahkemelerde yüksek öğretimle ilgili konular dışında özel bilgi ve birikimi gerektiren yüzlerce konu, binlerce yasa, yasa gücünde kararname, tüzük, yönetmelik, genelge, yönerge, tebliğ... ve benzeri düzenleme ele alınarak çözüm arayışı içinde olunmaktadır. Yoğun iş yükü, kısıtlı olanaklar, ödenek azlığı ve personel yetersizlikleri (2006 yılı için Genel Bütçeden Adalet Bakanlığı için ayrılan payın toplam bütçeye oranı %1’dir. 2007 yılı için de bu oran %1,3 tür.) gibi durumlar nedeni ile mahkemeler adaleti gerçekleştirmek amacıyla görevleri gereği (resen) araştırmaları gereken konuları araştırmakta zorlanmaktadırlar.
NE KADAR BİLGİ SUNARSAK, NE KADAR AÇIKLAMA YAPARSAK, İŞLEMLERİMİZİ HAKLI KILACAK GEREKÇELERİ NE KADAR OLUŞTURABİLİRSEK, DURUMU O KADAR LEHİMİZE ÇEVİRME OLANAĞIMIZ VARDIR. KİMİ ZAMAN YASAYA, YÖNETMELİĞE UYGUN OLMAK YETMEZ, AYNI ZAMANDA “NESNEL OLMAK”, “KEYFİ OLMAMAK/BİREYSEL DAVRANMAMAK/ÖZNEL OLMAMAK/YANLI DAVRANMAMAK”, “GEREKLİ OLMAK”, “GEÇERLİ OLMAK”, “EŞİTSİZLİK YARATMAMAK”, öncelikle ve özellikle “KAMU YARARI TAŞIMAK”... GİBİ ÖLÇÜTLERİ DE SOMUT KILMAK GEREKİR. İŞTE BUNUN DİĞER BİR ADI İSE İŞLEMİMİZİ HAKLI KILACAK GEREKÇELERİ YARATMAKTIR. Açıklamalarda özellikle bu doğrultuda belge ve bilgi sunulmasını dilemekteyiz.
YARGIYI NE KADAR BİLGİLENDİRİRSEK, ADALETİN ÇARPITILMASINI DA O KADAR ZORLAŞTIRMIŞ OLURUZ.
Ayrıca, içtenlikle açılmış her dava, davacısının, kendisini ikna etmeye çalıştığı bir hak arayışıdır. Sunacağımız belgeler, bilgiler, yapacağımız açıklamalar, değerlendirmeler, oluşturacağımız gerekçeler ve geliştireceğimiz görüşler adaletin gerçekleşmesine katkıda bulunduğu kadar, karşımızdaki insanların haksızlığa uğramışlık duygularını ve inançlarını da ortadan kaldırır.
Dava açılma durumlarında, ilgili daire başkanlığı ile iletişim kurulmakta, bilgi alışverişinde bulunulmaktadır. Ancak bazı konularda yetersiz kalınmaktadır. Bu nedenle iletişimin ve bilgi alışverişinin daha etkili ve kapsamlı olmasında yarar vardır. Bu açıdan hizmet içi eğitimin önemli olduğuna inanmaktayız. Çünkü hizmet içi eğitim, personeli bilgili kılmak kadar bilgiyi sunmak ve görevini gereği gibi yapmak yeteneğini de kazandırmak olayıdır. Kendi koşullarımızda personeli olabildiğince bilgilendirmenin gerekli ve yararlı olduğuna inanmakta ve bunu gerçekleştirmeye çalışmaktayız.